Başağrıları en fazla gebeliğin ilk ve son üç ayında görülür. Gebeliğin ilk döneminde başağrılarını tetikleyen faktörler arasında hormon düzeylerinde ani ve aşırı değişiklikler ile beyne giden kan akımındaki artıştır. Hamileliğin son üç ayında ise uykusuzluk, vücut postründeki değişiklikler ile taşınan yükteki artışa bağlı stres tetikleyici faktörler olarak rol oynayabilmektedir. Ayrıca dehidrasyon, aç kalma ve gebeliğe ilişkin stresler de başağrısını tetikleyebilir.
Hamilelik döneminde en yaygın görülen başağrısı türüdür. Basın her iki tarafını sarmış dar bir band gibi hissedilir.Genelde uykusuzluk, stres, depresyon ile tetiklenir. Relaksasyon teknikleri, düzenli egzersiz, uyku ve dinlenme ile bu tür başağrılar kontrol altına alınır. Cevap alınamayan başağrılarında baş ve boyun masajı, ılık kompres faydalı olabilir. Asetaminofen şiddetli gerilim başağrılarında kullanılabilinir. Gerilim başağrılarını önlemek için relaksasyon sağlayacak egzersizler, dinlenme, stesten uzak durma, yemek öğünlerini aksatmama ve uygun vücut postürünü sağlama çok etkili metodlardır.
Bayanların %20 sinde görülebilen başağrısıdır. Migren genelde tek taraflı şiddetli zonklayıcı ağrıya sebep olur. Migrende ayrıca bulantı, kusma, ışığa ve gürültüye hassasiyet de olabilir. Gebeliğin ilk üç ayından sonra daha az görülür. İlk trimester de hormonlarda ki aşırı değişiklikler migren başağrısını tetikleyebilir. Migren başağrılarının ve gerilim başağrılarının çoğunluğu hamilelik döneminde azalırken, bazı kişilerde şiddeti artar ve daha fazla ortaya çıkabilir.
Hamileliğin ilk üç ayında ostrojen düzeyinde görülen dramatik artış nedeniyle migren başağrıların da belirgin iyileşme ve düzelme görülebilir
Gebelik döneminde ki migrenin en iyi tedavisi tetikleyici faktörlerden uzak durmaktır. Başlıca tetikleyici faktörler uykusuzluk,çikolata, kahve, alkol, yerfıstığı, badem, maya içeren hamur işleri ve peynir, sünni tatlandırıcılar ve koruyucu ve katkı maddeleri çeren etler ve yiyecekler. Migren ağrısı tedavisinde kullanılan triptan türü ilaçlar hamilelikte kullanılamaz. Asetaminofen türü ilaçlar, soğuk kompresler başağrısının kontrol alınmasına yardımcı olabilir. Migreni olan kişilerin hamilelik süresi boyunca hergün vitamin B komleksi, magnesyum oksit kullanmaları ve bol miktarda su içilmesi başağrılarının önlenmesinde faydalı olabilir.
Genelde gebeliğin ikinci ve üçüncü üç ayında ortaya çıkar. Şiddetli bir başağrısıdır. Hamile kadınların % 5-10 unda görülür. Zonklayıcı başağrısına neden olur. Ayrıca görmede değişiklik, aşırı ve ani kilo alımı, karın ağrısı, el ve yüzde şişme de görülebilir. Bu durum da olan gebe mutlaka acilen doktoru tarafından tetkik ve tedavi edilmelidir.
Konjenital damar bozuklukları ve anevrizmalar:Hamilelik döneminde vücuttaki dolaşım hacminin artması altta yatan anormal damarlarda sızıntı hatta patlamaya neden olabilir. Buna örnek olarak anormal arter ven olusumu verilebilir. Hamile olan kişide böyle konjenital damar hastalığı varsa, gebeliğin özellikle son dönemlerinde bu anormal damarlar da aşırı gerilmeler ve yırtılmalar başlayabilir. Bu durumlarda şiddeltli başağrısı başlar hatta hastada şuur kaybı hatta koma ile sonuçlanabilir.
İnme, felç:Aşırı artan hormone düzeyleri özellikle östrojen hormonu kanın pıhtılaşmasını arttırır. Bu nedenle gebe kadınlarda yaşları genç bile olsa felç, inme ve kafa içi damar tıkanmaları hiç de görülmeyen durumlardan değildir. Gebe bir kadında ani his yada kuvvet kaybı, görmede değişiklik olursa acilen doktora görülmelidir.
Kafa içi basınç artışı:Gebelerde görülebilen başağrısının başka bir nedeni ise aniden artan kafa içi basınçtir. Nedeni çok iyi bilinmese de yüksek düzeyde seyreden ostrojen hormonu olduğu düşünülmektedir. Bu durumda hastada hiç geçmeyen, zamanla şiddeti artan kronik başağrısı en yaygın şikayettir. Zamanla hastada görme bozukluğu da başlar. Başağrıları geceleri şiddetlenir, hasta başağrısı ile uykusundan uyanır. Bu durumda acil tetkik ve tedavi için hekime başvurulmalıdır. Çünkü bu durum tedavi edilmezde kalıcı görme kaybı hatta körlük ile sonuçlanır.
Hamilelik döneminde ilaç kullanımı minimuma indirgenmesi gerektiği için günlük hayatta kullandığımız ağrı kesiciler kullanılmamalıdır, özellikle aspirin, ibuprofen, naproksen türü nonsteroid antiinflamatuar ilaçlardan kesinlikle sakınılmalıdır. Şiddetli ağrılarda asetaminofen türevi ağrı kesiciler tercih edilmelidir. BAşağrınız bu tedavilere yanıt vermiyorsa yada beraberinde başka semptomlarda varsa mutlaka doktorunuza başvurun.
Öncelikle gerektiği kadar uyku ve istirahat başağrısını önlemek için olmazsa olmaz şartlardır. Ayrıca yeterli miktarda sıvı alınması çok önemlidir. Günlük egzersiz yapılmalıdır. Otürürken ve yatarken sağlıklı vücut postürüne özen gösterilmelidir. Ayrıca aş
ağıda belirtilen gıdalar dan mümkünse kaçınılmalıdır.